Son Yazılar


  • güzellemelere elveda

    bir şey gördüm, bir şey duydum. hissettim, anladım, özümsedim. fısıldadı. sessizce. kulaklarıma fısıldadı. gönlüme, gözlerime fısıldadı. yap, dedi; yapma dedi. dur dedi. durma. koş, koşma… ne oluyor ulan birden böyle? sorular geliyor, sorular gidiyor. ya içine düştüğüm yokluğun fırtınası, ya… Continue reading

  • sürreal – I

    Oluş, ruh, être, cin, creationism! Hû. Varlığın içinde, varlığın dışı; dışında, içi mevcut. Ben, mevcudun içinde bir mevcut. İnisiye oldum; verimli bir döl, seyyal. Varoluşçuluğun, yok-oluşçuluğa irca edilen cinsinden, cinssiz, hissiz. Bir ate. Belki bir ateist, inançlılar arasında. Tanrım, İsa… Continue reading

    sürreal – I
  • Derin Bir İç Çekiş

    Kendine bak; kendini, saf gerçekliğini barındıran bir aynanın gözleriyle izle. Kimsin sen? Varlığının derin manasını keşfe düşmüş kimselerden misin? Yâhut gecenin ve gündüzün, tüm soğuk iklimlerin savurduğu, yalnızlaştırdığı, mesnetsiz, dilsiz ve kör bir hiç misin? Hülyâlarını görüyorum; tenakuzlardan ibaret ruhunu,… Continue reading

    Derin Bir İç Çekiş
  • Esfel-i Sâfilîn

    Sana öğütlenenler, senden çalınanlardır. Kimilerince, dostlarınca ve en sevdiklerince. Bir yokluk, bir acizlik emaresi derler onlar; bir şey eksiktir sende, tamama eren yalnızca kusurlarındır, derler. Eksik olanın “sen” olduğunu imâ ederek. Neredesin, bilemezsin, çaresizsin. Bir sirk, bir heyulâ yahut eşref-i… Continue reading

    Esfel-i Sâfilîn
  • Gecenin Serencamı

    İnsan, bir sene evvelki hâli üzere düşünmeye başladığında, nihayet kendisinde, zamanın kıymetlendirdiği bir ruhun hâsıl olduğuna şahit olabiliyorsa, bu şüphesiz ona verilmiş büyük bir lütuftur. Yazgının, acı ve huzur dolu bir hayatın gereği olarak, o ruh, ona ikram edilmiştir çünkü.… Continue reading

    Gecenin Serencamı
  • Antikapitalist

    Heyula alemindeyiz. Para, banknot, şöhret, popülarite, kimliksizlik.. İşte bunlar, zihnimizi esir eden kavramlar deryasından birkaçı; hangisi tam anlamıyla sadra şifadır?! Şükür, diyorlar topyekûn. Hep bir ağızdan. Binlerce şükür, evelallah, lâkin bunlar, insanlıktan bihaber olmayı öğütleyenler, sahtekâr şükürbazlar, hak ettiklerimizi çalanlardır.… Continue reading

    Antikapitalist
  • Önce Kelâm, Sonra Kalem

    Yazmanın, kendine has bir edası var. İnsan, kimi zaman muhayyilesindeki hikayeleri anlatmak, kimi zaman da hakikati aktarmak için yazmak istiyor. Anlatılagelen mesele ne olursa olsun, insanın kendinden bir parça, bir anlam taşıyor ve neticede dile gelen yazı, kişinin kalbindeki o… Continue reading

    Önce Kelâm, Sonra Kalem
  • Zamanın Kıskacında

    Zamanın kıymeti, ancak bize bahşedeceği şeylere kavuştuğumuz yahut onları yitirdiğimiz vakit anlaşılabiliyor. Esasında hepimiz, farkında olmadan ölüyoruz. Günbegün, yavaş yavaş, kader planının çizdiği tabloda sona doğru yaklaşıyoruz. İnsan, tam da bu düşüncenin zihnini bulandırdığı bir zamanda, neden, sorusuyla iştigal etmek… Continue reading

    Zamanın Kıskacında
  • İnsan Muktedir Değildir

    Tarih kitaplarının sayfalarında dolaşırken, rahat koltuklarımızda savunduğumuz ve dünyayı onlarla değiştirebileceğimize inandığımız fikirlerimizin, ne kadar da yersiz olduğuna şahit oluyoruz. Kıyımlar, idamlar, savaşlar ve yengilerle dolu insanlık tarihi, her halükârda, bitmek bilmez bir acziyetin, tüm varlığımızı nasıl da esir aldığını… Continue reading

    İnsan Muktedir Değildir
  • Mağluptur Bu Yolda Galip

    Yaralar sağalır, acılar biter ve huzur da fazlaca sürmez. İnsan, dönüp dolaşıp, dönmeye ve dolaşmaya mahkûm ve mecbur olduğunun hakikatiyle yüzleşir. Sabah olur, ansızın akşama; akşam olur, ansızın geceye meylederiz. Lâkin esasında, uykularımız diri kalmaz; diriler de uykusuz kalamıyor nihayetinde.… Continue reading

    Mağluptur Bu Yolda Galip