Üryan Geldik Üryan Gideceğiz

Uzun zamandır yazmıyorum. Yazmaya vakit bulamamaktan değil; belki de yazmaya mecal bulamamaktan. İmtina etmekten. Öyle zamanlar yaşıyoruz ki, insan arzu ettiklerinden korkuyor; isteklerinden ürperiyor. Allah sonumuzu hayra kavuştursun. Topluca, belki de toplumca, herkesin durup düşünmesi gereken bir zamandayız neticede. Yüreklerimizde yer edinmiş, o koyu ve yoğun yaşamak arzusunun, ne kadar da kırılgan olabildiğine şahit olduk. … Üryan Geldik Üryan Gideceğiz yazısını okumaya devam et

Bende Ölesi Bir Ben Var

Ey ben, beni bırak. Beni, şehrin hangi viranelerinden toplayacaksan, öylece; yağmurların tınısından, penceremde yansımalardan korkarak bırak. Bir can borcun var bana; bir yaşam, bir anlam borcun. Kendimce gülümsemediğim her anın telafisi olacak bir borç. Beni sürüklediğin her yangından çıkmak ve düşürdüğün her kuyudan kurtulmak istiyorum çünkü. Senelerce bana, ben, dedirtmedin hiçbir zaman. Her daim başkaları … Bende Ölesi Bir Ben Var yazısını okumaya devam et

Beni Kör Kaldırımlarda

Bugün, kasvetli hava ve çiseleyen yağmur altında, şehrimin izbe sokaklarını dolaştım. Birçok insan gördüm; geçip giden zamanın eskittiği onca yüz, onca ayrılık ve kavuşma gördüm. Akşam olduğunda, böyle günlerin kalbime üflediği inceden bir yaşamak hissiyle, yazmalıyım, dedim kendime. Yazmalı ve yaşamın şahidi olduğuma, kendimi şahit tutmalıydım. Neticede insan, sevdiği şeyi özlüyor; yazmanın beni kendine çağırması … Beni Kör Kaldırımlarda yazısını okumaya devam et

Yağmurları Yakalıyorum

Yağmur, ışıl ışıl damlacıklar ve koyu yeşillik. Bugün, gökyüzünün, aynalardan aksedercesine her şeyi boyadığı, tumturaklı bir koyuluktan ibaret. Böyle zamanlarda, birbirine benzeyen anılar arasında gidip gelmenin, benzer günleri anımsamanın tekrarını yaşamadan edemiyor insan. Yağmurlardan ibaret anıları, yağmurlar anımsatıyor çünkü. Bursa’da, bilenler bilir, Çekirge Meydanı’nın az yukarısında, 1. Murad Türbesi'nin meydanında bulunmak; şehre o kadar yakın … Yağmurları Yakalıyorum yazısını okumaya devam et

Pencereden Kış Geliyor

Zamanlardan bir zaman, mekânlardan bir mekânda; tüm ışıkların doğduğu bir akşam, tüm yağmurların dindiği bir kış günündeydim. Çehreme düşen gece rengi tavan, beni, kimlerden olduğumu ve naçar ruhumun en ince zarına kadar benden olan her şeyimi örtüyor; düşman bellediğim düşlerime yelken açmama vesile oluyordu.   Sebepler aleminde, düşlerden düşlere ve ardından tahayyüllerden gerçekliğe, öyle vesilesiz, … Pencereden Kış Geliyor yazısını okumaya devam et

Gecenin Doruklarında

Tüm yorgunluklarımı, kendimi sakladığım gecelere emanet edercesine; çok, ama çok bitkin bir biçimde, yazıyorum. Geceleri bu sebeple daha çok seviyorum. Gündelik yaşamın kargaşasından bir kaçış armağan etmekle kalmıyor, kara göğün gözbebeklerine yansıyan, tövbekâr bir beni bulduruyorlar bana. Yanı başımda, bencileyin kör ve celladına vurgun ruh ikizimle birlikte, sonunun nereye varacağı belirsiz haykırışların ardından, vakitlerin en … Gecenin Doruklarında yazısını okumaya devam et

Beni Bir Üzüm Bağına

Derdimize derman olan, bizi bizden daha çok önemseyen, kimilerince inanılmayan lâkin kimilerince sonsuz bir imanla bağlı olunan; sensin. Bir vakitler, sana inanmayanlara dahi rızık verdiğini gözlerimle gördüğümde, ne kadar da şükredilesi bir yaşam sunduğunu kabullenmiştim ardından. Evet, kötü ve bizzat kötücül bir dünyada; başlangıçta, varlığın hakkında akla gelen tereddütleri mazur görmek gerekir. Ama tüm günahlarımızın … Beni Bir Üzüm Bağına yazısını okumaya devam et

Motivasyon Konuşması

Toplum, insan ve ruh. Anlaşılması pek de güç olan üç kavram! Bam. Bam. Ruhu, on ikiden vurmayı başarmış bir celladın naçizane sevinci, para manyaklarınca öpülesi. Soykırım veya anti militarist olan cinsinden, ruh kırım* işkenceye maruz kalmış bizlerin vaziyetidir. Ben, üç bilinmeyenli denklemin en bilinmezindeyim. Küfrümün sol kaşını deldirdim, süsledim en cilveli gövdesini. Ancak böyle ezebiliyorum … Motivasyon Konuşması yazısını okumaya devam et

Beni Bir Gül Kadar Zarif

Ne için, ne için tüm geceler Ey Rabb? Hangi efendinin hizmetkârı olmamız gerektiğini bilmediğimiz için mi, bunca düşünme payı bıraktın gecelerimize? Beni, attığım her adımın sorgusuzca sana çıktığı o sokaklara sor. Sırtımdan itilmişçesine dengesiz, mayhoş ve serkeş bilgeliğimle, sana gelmeyi gündüzleyin de bilirim. Gecelerimi, hoşça bırak... Uyaksız ve uykusuz yürüyüşleri, şehrin hangi kaldırımlarına yüklenerek tamamlıyorsam; … Beni Bir Gül Kadar Zarif yazısını okumaya devam et

Sırât-ı Mustakîmi Dilercesine

İnsan, çelişkiler zinciridir. Yıkımlar, depresif sorular, bitkinlikler ve ardından büyük bir kuvve ile beraber yeşeren; müthiş yükseliş. Bu kavranılması meşakkatli sanat eseri, yani tenakuzlardan ibaret insan yaşamı, yüce sanatkârın çizdiği estetik bir tablo olabilir; ancak bizler fırça darbelerinden yakınırız. Eşyalar, arabalar, yoğun duman altında her sabah yaşama itilen insancıklar olaraktan, bunu, ne kadar da idrak … Sırât-ı Mustakîmi Dilercesine yazısını okumaya devam et

Zamanla Ölüyorken Gecelerde

O, yalnızca insanoğluna bahşedilmiş müthiş yalnızlık, zamanın sınırları dahilinde ölüyorken bizi bulduğunda, kıymeti bilinmeyen yaşamın ne kadar da manidar olduğunu hissedeceğiz ve secde, rükû ve kıyam ile şükredeceğimiz an, işte o andır. Şükür, anlamını edâ edemediğimiz yegane mefhum, kıymetli sevgili. Koskocaman bir evrende, müthiş bir yaratımın eseri olarak insan, dirim dirim dirilerek kavuşmanın ve ayrılığın, … Zamanla Ölüyorken Gecelerde yazısını okumaya devam et

Bursa’da Bir Akşam Vakti

Çiseleyen yağmura, karanlığa çalan gökyüzüne ve sert esen lodosa rağmen, bu akşam şehrimin sokaklarında dolaştım. Bursa, diyorum bazen, bir tarafı kapkaranlık, geri kalmışlıktan ibaret lâkin diğer tarafı ise gelişkin, pırıl pırıl hissiyatı uyandıracak cinsten bir şehir. Bu şehir, her şehrin kendisine has havasını taşıdığı gibi özenle biçilmiş bir elbiseyi üzerinde taşırcasına giyinmiş, kendinden emin, sessizce … Bursa’da Bir Akşam Vakti yazısını okumaya devam et