Ruhumun Akşamları

Serin bir yaz akşamında, ıslak kaldırımlar yağmurlarca dövülmüşken; bulutlardan son kez çiseleyen ürkek damlacıklar eşliğinde yürüyorum, uzaklara, ta uzaklara. Kulaklarımda nice fısıltılar, inceden inceden mırıltılar; sokak müzisyenleri, dilenciler ve seyyar satıcılar; şehrin babacan edasında geceye sığınmış şu insancıklar deryasında; boğulmakla, dirilmek arasında geçiyor akşam.

Geçiyor geçmesine, ve bir hatıra, gelecek yıllarda anımsanacak hoş bir sada oluyor dimağımda bu akşam. Belki bir, belki de birkaç sene sonrasında, şöyle bir yaz akşamı olsa da serin serin, yürüsek beraberce diyebileceğim, bir arzunun tohumu oluyor benim için.

Kaç ürkek bakış, kaç dileniş geçiyor gözlerimden; beni, yitirilmiş insanlığımın acısıyla yüzleştirerek. Ne acımasız bir dünyaya, ne sabahsız bir geceye yeniden tahammülüm kalmadı. Oysaki henüz başımı kaldırıp göklere, aya, yıldızlara ve kendi kendime sarılmamış mıydım var gücümle?

Yürüyorum. İki heceli gecenin tüm iklimlerini omuzlarımda taşıyarak. Hatıralar, anılar ve ihtimaller dehlizinde, karanlık duvarlara yüzlerimi çarparak. Yürüyorum, alnım ak, başım dik, amma yalpalayarak.

Ruhumun Akşamları” için 2 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s