Beni Kör Kaldırımlarda

Bugün, kasvetli hava ve çiseleyen yağmur altında, şehrimin izbe sokaklarını dolaştım. Birçok insan gördüm; geçip giden zamanın eskittiği onca yüz, onca ayrılık ve kavuşma gördüm. Akşam olduğunda, böyle günlerin kalbime üflediği inceden bir yaşamak hissiyle, yazmalıyım, dedim kendime. Yazmalı ve yaşamın şahidi olduğuma, kendimi şahit tutmalıydım. Neticede insan, sevdiği şeyi özlüyor; yazmanın beni kendine çağırması da, ve gözlerimde sakladıklarımı arzu etmesi de bundan ötürü.

Böyle günlerde, soğuk kaldırım taşlarında ezdiğim adımlarımla Bursa sokaklarında dolaşmak, sanki dramatik bir romanın satırları arasında geziyormuşum hissi uyandırır bende. Sanki kimi evlerde, kimi yüzlerde gördüğüm acı, istenç ve arzuları, kabiliyetleriyle meşhur bir yazarın hayal aleminden seyrederim. Gerçi, o yazar herkesçe bilinen, kimilerince varlığı inkâr edilen, o yüce varlıktır; kendini tüm varlığa nakşeden, o ilahi varlık.

Yürümek, bir yerlere varmadan, varılacak bir yeri arzu etmeden yürümek, sabahleyin evden çıkarken bıraktığım, akşam eve döndüğümde ise bulduğum beni, birbirini pek de tanımayan iki yabancı kılar artık. Ben, o günün ardından, yine aynı yazarın yazdığı, mürekkebe bulanmış kader kağıdımda, daha da bulanık, daha da bilinmez bir varlık olsam da, bilinmezliğimin kesinliğiyle avunur ve huzur bulurum: İnsan, yalnızca bilinmezliğin kollarında şefkatle uyuyabilir çünkü…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s