Gecenin Doruklarında

Tüm yorgunluklarımı, kendimi sakladığım gecelere emanet edercesine; çok, ama çok bitkin bir biçimde, yazıyorum. Geceleri bu sebeple daha çok seviyorum. Gündelik yaşamın kargaşasından bir kaçış armağan etmekle kalmıyor, kara göğün gözbebeklerine yansıyan, tövbekâr bir beni bulduruyorlar bana.

Yanı başımda, bencileyin kör ve celladına vurgun ruh ikizimle birlikte, sonunun nereye varacağı belirsiz haykırışların ardından, vakitlerin en güzeline değin, yazmanın hikmeti üzerine düşünüyor, nihayetinde dingin ve huzurlu bir biçimde rüyalara dalarak şükrediyorum. Kalemi bulduran, kurşuni rengin çapraşık sözcükleriyle yazacak bir şeyler de buldurur evvela.

Her yazış, yahut her iç döküş, satır aralarına saklanan deruni manalar ile anlamını bulsa da, yüzleştiğim oluş, benden, başka bir beni yaşatan tüm korkularımı, kaygılarımı ve isyan hallerimi göğsünde saklar; nihayetinde ben, kendimi, olduğum asıl halimle kabul etmeye, acziyetin ve günahkârlığın berrak aynasından seyretmeye başlarım. Bu, büyük bir lütuftur.

Öyleyse, mühürlenmiş ve görmezden gelinmiş cellatlar mahpusu mudur benim zihnim? Beni onlardan ve onları da benden alıkoyan, ruhumda titrek korkular yaşatan, bizatihi kendim miyim yoksa? Yahut benden istenilen, isteklerimden vazgeçmeyi ve sonu gelmez ruhların akışında, semâya doğru, sükunetle süzülmeyi dilemek mi gecenin doruklarında?

Acıların, yokluğun ve varlığın sınırlarında, o halde, hangi nimetleri yalanlayacak şeytani bir arzuyla yaşamak gelir içimden, bilmiyorum.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s