Bursa’da Bir Akşam Vakti

Çiseleyen yağmura, karanlığa çalan gökyüzüne ve sert esen lodosa rağmen, bu akşam şehrimin sokaklarında dolaştım. Bursa, diyorum bazen, bir tarafı kapkaranlık, geri kalmışlıktan ibaret lâkin diğer tarafı ise gelişkin, pırıl pırıl hissiyatı uyandıracak cinsten bir şehir. Bu şehir, her şehrin kendisine has havasını taşıdığı gibi özenle biçilmiş bir elbiseyi üzerinde taşırcasına giyinmiş, kendinden emin, sessizce bekliyordu önümde.

Şöyle bir bakınıverdim etrafıma; şehir, yığın yığın insancıklardan, arabalardan ve yüksek frekanslarda seyreyleyen, büyük, cüsseli bir yaşam mücadelesinden ibaretliğini, ne kadar da karmaşık görünen tarafını ispat etmeye çalışsa da bana; ben, kendimi nasıl hissediyorsam, yalnızca öyle yürüdüm. Evet, koskocaman bir topluluğun arasında, varlığını salt kendisiyle anlamlı kılan bir insan gibi, oradaydım.

Bu an, o kadar çok fazla insan için kıymetsiz ve lüzumsuz, her geçen günün kopyası mahiyetinde bir andı oysa ki. Pekâla, oralardan geçen insanlar da ömürlerinden bir günün daha eksildiğini, ölüm meleğinin mabedine bir adım daha yaklaştıklarını idrak edebilselerdi, kimse için değerli olmayan bu akşam vaktinde yine de böylesi duyarsız ve hissiz olabilirler miydi, bilmiyorum.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s